Hali̇l Ergi̇n Güzel'in Hayatı ve Anıları

ben , halil ergin güzel bu platformda kendimden bahsedeceğim öncelikle benim dedelerim hz . muhammed ile hz .davut akrabalık yolu ile ben onların torunu oluyorum . kraliçe viktorya ise benim teyzem emevi prensesi zaidenin soyundan geldiği için oda benim teyzem oluyor sizlere güzel bir çocukluk anlatmak isterdim ama maalesef Avrupa monarşilerindeki kuzenlerim gibi güzel değildi ben istenmeyen bir çocuktum .annem beni doğurmak bile istememişti .annenem beni büyütü 3 yaşımdan beri 7 yaşımdayken 9 yıl sürecek bir tecavüz sürecine girdim . disleksili olduğum için okumayı yazmayı geç soktum arkadaşlarım benimle süreki alay ederdi buda beni yaşadıklarımdan dolayı içine kapanık bir çocuk yaptı ama ben bir gün ben buna allahın lütfü diyorum 7 yaşıma daha yeni girmiştim bir gün söyle birşey içimden geçti bir gün dünyayı ben yönetecektim .iktidar olcaktım bu sebeble kendimi sanki yarın iktidar olacakmış gibi eğitim mısıroloji edebiyat felsefe uluslarası ilişkiler ve ekonomi hem yaşadıklarım hemde taçsız prens olark mazlum ve madurların yanıdan olduğum için ve özelliklede hıv ,aıds parkinson ,kendimde hem engelli olup engellilerin yanında olduğum için günlerden birinde çok hasta ölmek üzere olan bir amca vardı bana buraya sürekli geliyorsun kimsin diye sordu bende turke and davıd royal familidenim dedim oda şaşırdı . sen prens ama tacın yok o zaman senin lakabın taçsız prens olsun dedi bende bu lakabı çok sevdim .bu isim benim küçük bir çocukken her doğum günümde mazlumlar ,mağdurlar insanlar için onlara faydalı olabilmek için çok güçlü bir adam olma idealimi yansıtıyor

ben çok uzun yıllar cumhuriyet halk partisinden görev aldım ama çeşitli sebeplerden önüm kapatıldı sonra adalet ve kalkınma partisine geçtim orda çeşitli sebeplerden yine ayrıldım memleket partisinden aktif üyelik yaptım ama genel merkez ile girdiğim polemik yüzünden ayrılmam gerekti kendi partimi kurmmadan önceye kadar ülkü ocaklarının bir neferi idim şimdide türkiye hedefleri partisinin genel başkanıyım aynı zamanda Anadolu kardeşliğinin lideriyim lakin bu yolda çok hainliklere uğradım çok yalnız bırakıldım ama inandığım değerler yaşadığım kötü her şeye rağmen beni güçlü yaptı.ben tecavüze uğrayan küçük bir kızında hakkının savunuyorum köylü yaşlı ninemde meksikada evladı uyuşturucu yüzünden ölen annede benim annemdir diyerek hep hareket ettim .şimdide hep beraber rol model ve örnek ülke türkiye hedefinin yapmak için hedef 2037 ortaya koydum .

hedef 2037 benim çok güvendiğim bir kaynağıma göre benim hayallerimi gerçekleştirebileceğim son tarih bu nedenle benim ya yüksel yada öl gibi bir tarih

sizlere ayrıca bir küçük sır vermek ben neredeyse 14 senedir iktidar sırası bekliyorum bu yolda çok zorluklara karşılaştım ama inandığım değerler bunun başarmamım sağladı bende türkiyenin son yıllarda girdiği durumdan kurtarmak için halkın sesi ile bir çalışmaya imza attım .halkın sesi özetle şu halkın her bir ferdinin gözünden halkın ihtiyaçlarına göre çözümlere üretebilmek eğer beni desteklerseniz çok sevinirim

I am Halil Ergin, I will talk about myself on this beautiful platform, first of all I am a descendant of my grandfathers Hz. Muhammed and Hz. Davut through kinship. Queen Victoria is my aunt because she is a descendant of Umayyad Princess Zaide. I would like to tell you about a beautiful childhood, but unfortunately it was not as beautiful as in European monarchies, I was an unwanted child. My mother did not even want to give birth to me. My mother raised me since I was 3, when I was 7 I went through a rape process that would last 9 years. Because I was dyslexic, I learned to read and write late, my friends used to make fun of me all the time, and this made me an introverted child because of what I experienced, but one day I call it God's grace, I had just turned 7, one day I said something inside me, one day I would rule the world. I was going to be in power, for this reason I felt like I was going to be in power tomorrow, education, Egyptology, literature, philosophy, international relations and economy, both my experiences and being on the side of the oppressed and the victimized as the uncrowned prince, and especially because I had HIV, AIDS, Parkinson's, I was also disabled and on the side of the disabled. One day, there was an uncle who was very sick and about to die. He asked me, "Do you come here all the time? Who are you?" I said, "I am from the Turkish and David Royal Family." He was surprised. You are a prince but you don't have a crown. Then your nickname should be the uncrowned prince." I liked this nickname very much. This name reflects my ideal of being a very strong man for the oppressed and the victimized people every birthday when I was a little boy.I worked for the Republican People's Party for many years but my path was blocked for various reasons then I moved to the Justice and Development Party. I left there again for various reasons. I was an active member of the Homeland Party but I had to leave because of the polemic I had with the headquarters. Before I founded my own party, I was a soldier of the Idealist Hearths. Now I am the chairman of the Turkey Targets Party and at the same time I am the leader of the Anatolian Brotherhood. However, I was subjected to many betrayals and was left alone on this path. However, the values ​​I believed in made me strong despite everything bad I experienced. I defend the rights of a little girl who was raped, my old grandmother who was a villager, and the mother whose child died because of drugs in Mexico are my mothers. I have always acted by saying that now, I have set a goal of 2037 to make Türkiye a role model and an exemplary country.target 2037 is the last date that I can realize my dreams according to a source that I trust very much, therefore it is a date like rise or die for me

I also want to tell you a little secret, I have been waiting for the government for almost 14 years, I have encountered many difficulties on this path, but the values ​​that I believe in have made me achieve this, and I have signed a study with the voice of the people to save Türkiye from the situation it has been in in recent years. The voice of the people is, in short, to be able to produce solutions according to the needs of the people from the eyes of each individual of the people, I would be very happy if you support me